Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman’da öğrenciler, doğa içindeki Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı’nda sınavlara hazırlanacak.
6 Şubat’taki depremlerin ardından kentteki, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava katılacak öğrencilerin depremin yıkıcı izlerinden uzakta hazırlık yapmalarını sağlamak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı projesi hayata geçirildi.
Proje kapsamında, Üsküdar Belediyesine ait, Kırgızistan’dan getirtilen 200 çadır, kampta gönüllü olarak görev alacak öğretmenlere tahsis edilmek üzere kuruldu. Azerbaycan’dan gelen 70 çadır ise öğrenciler için derslik, kütüphane, yemekhane, teknoloji alanı ve çok amaçlı salon olarak tahsis edildi.
Kurulum çalışmalarında sona gelinen kamp, 27 Mart’ta şehrin farklı yerlerinden taşımalı eğitimle getirilecek öğrencilere kapılarını açacak.
Çevresi çam ormanıyla kaplı, ortasından Atatürk Barajı’na bağlanan Ziyaret Çayı’nın aktığı kamp alanı, doğal güzelliklerinin yanı sıra oba görünümüyle de dikkati çekiyor.
Okula gidemedikleri için deprem nedeniyle en çok çocukların dezavantajlı duruma düştüklerini belirten Demircan, çocuklardaki olumsuz etkileri silmek amacıyla Adıyaman’daki mesire alanını eğitim kampına dönüştürmeyi kararlaştırdıklarını ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kampın tefrişatı, ulaşım ve lojistik akışını üstlendiklerini, Milli Eğitim Bakanlığının da personel görevlendirme ile müfredat hazırlama konularında çalışmalar yaptığını aktaran Demircan, Üsküdar ve Ümraniye belediyelerinin de malzeme desteği sağladığını kaydetti.
– “Burada depremin hiçbir izini görmek mümkün değil”
Kampın kurulduğu Beşpınar Vadisi’nin mesire alanı olduğunu belirten Demircan, şöyle devam etti:
“Asında burada çadırdan oluşmuş bir okul ortamı, bir eğitim alanı, bir kampüs oluşturduk. Merkezinde gençlerin, eğitimin olduğu, kültürel aktivitelerle desteklenecek, nihai hedefinde bir sosyal desteğe evrilecek bir planlama içindeyiz. Çünkü burada depremin hiçbir izini görmek mümkün değil. Gerçekten harika bir ortam, harika bir alan. Bu alanda Milli Eğitim Bakanlığımız öğretmenleriyle, şefkatli yürekleriyle, yavrularıyla buluşmuş olacak.”
Kamp alanında eğitimin yanı sıra pek çok etkinlik yapacaklarını da anlatan Demircan, “Amacımız bugünden başlayarak depremin yaralarının sarılacağı, insanların konteyner kentlere gideceği ve normalleşmenin geleceği vakte kadar bazen öğrenciler bazen engelliler bazen gençlik kampı formatında, sosyal rehabilitasyonda hangi alana ihtiyaç olursa, elimizin altında böyle bir tesisi sonuna kadar kullanmak.” ifadelerini kullandı.
Demircan, 27 Mart’tan eğitim öğretim yılı sonuna kadar kamptan 6 bin civarında öğrencinin faydalanmasını planladıklarını söyledi.
“Adıyaman’daki normalleşme için, güzelleşme için iyi bir kaldıraç olacak diye temenni ediyorum. Neden burayı seçtik? Burada depremin hiçbir izi yok. Büyük bir orman var, ormanın içinde su var, suyun içinde peyzajıyla inanılmaz bir mesire alanı var. Yani buraya gelen, her ne kadar burası çadır ortamı olsa da zihninde ‘deprem bile olsa sorun olmayacağı’ güvencesi olacak. Depremin izinin hiç olmadığı, çocukların kendini doğaya bırakabileceği, eğitimin parçası olan kültürel faaliyetlerle onlara zaman içinde zaman oluşturma fırsatı sunacağız. Depremin olduğu şehirde, depremden uzak bir mekanda bunu yaşatmak buranın en anlamlı fırsatı oldu.”