Anayasa Mahkemesi, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sık sık eleştirilen meslek birliklerinin siyasi değerlendirme ve açıklamalarıyla ilgili önemli bir karara imza attı.
Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı Alirıza İlker Cebeci, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinde referandum öncesi ‘Hayır’ yönündeki görüşünü açıklamıştı.
Cebeci açıklamasında şunları kaydetmişti:
“Sağlıklı olmayan bir toplum demek, illa dişleri çürük, öksüren, burnu akan, midesi ağrıyan toplum demek değildir.
Sosyal ve psikolojik anlamda sağlıksızlık da bunun içindedir. Türkiye sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı değil.
Giderek de daha kötüye gidiyor. Biz de diğer meslek örgütleri gibi referandumun amacını aşan bir noktaya rejimi götüreceğini düşünüyoruz.
Referandumların aslında toplumsal bir mutabakat yaratması gerekirken, bu referandumun toplumu daha da böldüğünü düşünüyoruz, bu sağlıksız durumun oluşmaması için referandum sonucunun HAYIR olması gerektiğini düşünüyoruz ve HAYIR’ı güçlü bir şekilde destekliyoruz.
Umuyoruz, Türkiye’nin aydınlık geleceği için bir bahar günü, iyi bir karar alacağız hep beraber.”
Bu açıklama AKP iktidarını rahatsız etmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Başkan Cebeci’ye idari para cezası kesti. Başsavcılık cezanın gerekçesine şunları yazmıştı:
“Adı geçen şahsın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığı Türkiye Dişhekimleri Birliğinin basın toplantısında Birliğin kuruluş amacı dışında beyanda bulunduğundan fiilin emre aykırılık kabahatini oluşturduğu gerekçesiyle dosya büromuza tevzi edilmekle eylemin 5326 sayılı Kanun’un 32. maddesine temas ettiği..”
Mahkemeye yaptığı itiraz da aynı gerekçeyle reddedilen Cebeci, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
“CEZA KANUNİ DEĞİL”
Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
5326 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereğince bir idari yaptırım kararının uygulanabilmesi için daha önceden ilan edilmiş bir emrin varlığı ve kişilerin bu emre aykırı davranışlarının tespiti gerekir. Başsavcılığın atıfta bulunduğu 3224 sayılı Kanun’da 5236 sayılı Kanun’a atıfta bulunulmadığı gibi daha önceden ilan edilmiş bir emir de yoktur.
5326 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereğince usulüne uygun olarak verilmiş bir emre aykırılığın cezalandırılabilmesi ancak ilgili kanunda açık hüküm bulunması hâllerinde söz konusu olabilir.
Ancak bu hususa yönelik olarak ne Başsavcılıkça ne de Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmış bir tespit söz konusudur.
Başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı anlaşıldığından diğer güvence ölçütlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ
Anayasa Mahkemesi inceleme sonunda kurduğu hükümde, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Yüksek Mahkeme kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.