İSTİKLAL CADDESİ’NDEKİ GÖKTAŞI HEYKELİNİN ÖNÜNÜ KAPATAN ATM’LER KALDIRILDI


İSTİKLAL Caddesi’ne 48 yıl önce yerleştirilen Göktaşı Heykeli’nin yanına, geçen yıl İBB tarafından yerleştirilen ve eserin görünümünü kısmen kapatan ATM kabinlerinin yeri değiştirildi. Son değişiklikle ATM’lerin Göktaşı heykelinin önünü tamamen kapatması sosyal medyada eleştiri konusu oldu. Bu kez heykelin önünü kapatan ATM’ler kaldırıldı. Vatandaşlar, ATM’lerin kaldırılmasının heykelin görünürlüğü açısından doğru olduğunu ifade etti. Eserin sahibi Atilla Onaran’ın kızı Elif Onaran heykelin önünü tamamen kapanmasının ardından Demirören Haber Ajansı mikrofonlarına konuşarak, durumdan rahatsız olduğunu belirtmişti.

Diğer yandan I.Mahmut döneminde 1732’de inşa edilen Tophane Çeşmesi’nin yakınında 3’lü ATM kabinlerinin yer aldığı görüldü.

Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’ne 48 yıl önce yerleştirilen Göktaşı Heykeli’nin yanına, geçen yıl İBB tarafından ATM ‘ler yerleştirilmiş ve heykelin önü kısmen kapanmıştı. ATM kabinlerinin yeri geçen yıldan bu yana tekrar değiştirildi. Bu kez, ATM’ler Göktaşı heykelinin önünü tamamen kapatacak şekilde yerleştirilince, sosyal medyada da eleştiri konusu oldu. Sosyal medyadaki tepkilerin ardından, Göktaşı Heykeli’nin önüne yan yana yerleştirilen üç ATM kabininin tamamen kaldırıldığı görüldü. Vatandaşlar, ATM’lerin kaldırılmasıyla heykelin görünürlüğünün arttığı görüşünde.

“DAHA ÖNCE ÜZERİNE REKLAM YAPIŞTIRILDIĞI DA OLDU”

Heykelin sahibi Atilla Onaran’ın kızı Elif Onaran heykelin ATM’lerle kapatıldığının fark edilmesinin ardından Demirören Haber Ajansı mikrofonlarına konuşmuştu. Onaran, “Gerçekten çok üzgünüm. Biz geçen senelerde de bunları konuşmuştuk. Daha önce Odakule esere sahip çıkıyordu, yani 15 sene önce falan yine bir yer değişiminde, ters duruyor diye resim verdim, gönderdim. Tekrardan düzelttiler, altına plaket yazdılar. Fakat bu gerçekten çok üzücü. Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Yani insanlar oraya bakıp bir demir yığını görüyorlar. Halbuki Atilla Onaran dünyada paslanmaz çelik heykel yapan ikinci ya da üçüncü sanatçı, hakkında tezler yazılan bir insan. Çok çok üzücü. Bir sürü heykelinin başına bir şeyler geldi, 2 tane heykeli çalındı. Bir tanesinin nerede olduğu bilinmiyor. Bir tanesini özel bir otelin önünden almışlar. Hurdacılar eritirken tesadüfen bulduk. Ankara’da Öpüşenler, Kuğulu Park’ın neredeyse simgesi halindeki heykel, başka birinin adıyla geçiyordu. Bir hukuki süreç başlattık, isim değişikliği yaptık ama ne kadar takip edeceğiz? Çok üzgünüm yani insanlar bakıp da bir demir yığını ne olacak diye görüyorsa eğer sanat eserlerini, buna üzülmekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok. Tabii ki şimdi tekrardan dilekçeler falan yazılıp bir şeyler yapılmaya çalışılacak ama nasıl olacak? Ben sürekli bu heykellerin peşinde koşup ne yapıldı, hasar görüldü mü? Hani daha önce üzerlerine reklam yapıştırıldığı da oldu. Çok korunaksızlar, çok yazık diyecek birşey bulamıyorum” dedi.

“BEN ÖLÜP GİTTİĞİMDE BU HEYKELLERE NE OLACAK”

Onaran, “İBB’ye müracaatta bulunmadım, çok anlamı olduğunu da düşünmüyorum. Çünkü düzeltiliyor; daha önceden de oldu o zaman Odakule ile muhatap olmuştum. Sıcak bir karşılamaları olmuştu, fakat sonra birdenbire bakıyorsunuz, 1 sene sonra başka türlü oluyor. Bu sefer de ben arkadaşlarımdan komşularımdan falan duydum, “Haberin var mı? Bir de yan yatırılmış bir de iyice önü kapanmış” diye. Bir jenerasyon için bunlar çok önemli. İstanbul’un simgeleri gibi. Zamanında bir sanatçının eser hibe etmesi, yani bunlar satılan edilen şeyler değiller, çok önemliydi. İnsanlar geçmiş önünden, hikayeler geçmiş. Çok yazık yani. Şimdi bir başvuruda bulunacağım büyük bir ihtimalle ama bu çare olacak mı ondan da emin değilim. Ne kadar koşacağız? Hani bir jenerasyonun benim oğlum yurt dışında okuyor, ben son jenerasyonum gibi. Ben ölüp gittiğimde bu heykellere ne olacak? Gerçekten düşünüyorum” ifadelerini kullanmıştı.

“TURİSTLER BAKTIĞINDA MUHTEMELEN ŞAŞIRIYORDUR”

İstiklal Caddesi’ne gezmeye gelen İbrahim Korban, “Çok çirkin bir görüntü. Turistler baktığında muhtemelen şaşırıyordur. Avrupa’nın diğer ülkelerine baktığınızda en küçük bir eseri bile koruduğunu görüyorsunuz. Ne yazık ki, bizim ülkemizde sanat eserlerinin hiç değer görmediğini görüyoruz. Bunu artık belediyenin ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, kimin yapması gerekiyorsa; sadece bu eser değil, ülkedeki tüm eserlerin korunması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Eserin sergilendiği noktaya yakın bir iş yerinde çalıştığını belirten Dilek Çarıl ise, “Hoş değil, yıldız tamamen kapanmış durumda. ATM’ler yan taraftaydı, bu tarafa yeni alınmış olması lazım. Orada bir heykel varsa, heykelin öncelikle görülmesi gerekir. Bizzat bu ATM’yi devamlı kullanıyorum, ATM daha farklı bir yere alınabilirdi” ifadelerini kullandı.

“GÖRÜNÜR OLMASI ÇOK DAHA İYİ OLDU”

Sosyal medyada gelen tepkilerin ardından Göktaşı heykelinin önünü kapatan ATM’ler tamamen kaldırıldı; heykelin önü açıldı. Çevredeki bir işyerinde çalışan Beyza Nur İyitütüncü, “ATM’ler dün kaldırıldı. Tabi kaldırılmadan önce heykelin görünümü şu anki gibi değildi, şu an çok daha görünür halde. Aslında bu tür eserler Taksim’in kültürel hafızanı oluşturuyor bu sebeple görünür olması çok daha iyi oldu. Buradaki park eden ulaşım araçları için de başka bir alan tahsis edilebilir. Buradaki sanat eseri bu şekilde çok daha görünür hale gelir. Belki de yoldan geçenler merak edecek, gelip bu esere bakacak, inceleyecek, bunlar burada olunca bu şansımız çok olmuyor” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan, bazı ATM kabinlerinin tarihi eserlere yakın noktalara konumlandırılması göze çarptı. I.Mahmut döneminde 1732’de inşa edilen Tophane Çeşmesi’nin yakınında 3’lü ATM kabinlerinin yer aldığı görüldü.Tophane Çeşmesi’nin yakınındaki parkta oturan Beril Eye, Tarihi yapıların yakınında yer alan günlük hayatımızda işe yarasa da ATM’ler gibi modern yapılar, tarihi eserlerin havasını bozuyormuş gibi hissediyorum, rahatsız edici. Sonuçta bunlar tarihi ve korunması gereken yapılar.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir