Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamaları dolayısıyla başlatılan protestolar kapsamında Rektör Naci İnci’nin makam aracının üstüne çıktıkları iddiasıyla yargılanan 14 öğrencinin tamamı hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma sonrasında açıklama yapan sanık avukatlarından Burçin Şahan, “Kendi kendine karar vererek, cebinden çıkardığı bir kararla bugün öğrencilerden bazılarına cezalar verdi. Herhangi bir şekilde biz bu duruşmada savunma yapma şansını bulamadık” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamaları dolayısıyla başlatılan protestolar kapsamında Rektör Naci İnci’nin makam aracının üstüne çıktıkları iddiasıyla 90 gün tutuklu kalan Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in de bulunduğu 14 öğrencinin İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, bugün karar çıktı.
Öğrencilerden 12’si hakkında birer yıl, Eftelya Koyuncu hakkında 2 yıl 2 ay, Ersin Berke Gök hakkında ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Duruşma sonrasında adliye önünde toplanan avukatlar milletvekilleri ve öğrencilerin aileleri basın açıklaması yaptı.
“Savunma yapma şansını bulamadık”
Öğrencilerden bazılarının avukatlığını üstlenen Burçin Şahan, adliye önündeki basın açıklamasında şunları söyledi:
“Açıkçası şu anda karar ne biz de tam olarak bilmiyoruz. Çünkü; hâkim önce taleplerimizi tamamen reddetti. ‘Bunun bir karar duruşması olamayacağını, Naci İnci ve özel güvenlik görevlileri salona getirilmeden bu şekilde karar veremeyeceğini söylediğimiz halde, biz önce salondan atmaya çalıştı, seyircileri çıkarttı. Bu koşullarda savunma yapmak istemediğimiz halde, kendi kendine karar vererek cebinden çıkardığı bir kararla bugün öğrencilerden bazılarına cezalar verdi. Duyduğumuz kadarıyla özetleyebilirim. Doğru söyleyemiyor olabilirim. Dediğim gibi kararı görmedik ve duymadık. Kendisi de duruşmanın yapıldığı salondan çıkarken, yürürken verdi bu kararı. 1 yıl 6 ay Berke’ye kamu aracına zarar vermekten, bir öğrenciye 1 yıl 2 ay kamu görevlisine hakaretten, diğer öğrencilere de 6’şar ay kamu görevlisine direnmekten ceza verildi. Herhangi bir şekilde biz bu duruşmada savunma yapma şansını bulamadık. Bu halde cebinden çıkarttığı kararla bizim savunma yapmayacağımızı söyleyerek, bizim aksi beyanımız olsa da bu şekilde verilmiş iki tane öğrencinin bir tutuklu yargılandığı bir dosyada, 1-1,5 yıldır süren davada, bu şekilde bir sahneleme diyeyim artık ne diyeceğimiz biz de tam olarak bilmiyoruz.”
“Öfkeyle ve sinirli bir vaziyette yapacağınız tüm duruşmalar, tüm yargılamalar adalete zarar verir”
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sayın yargıç, bir sefer Mecelle’nin 1792’inci maddesinde der ki ‘Hakim duruşmaya çıkarken, kürsüdeyken, duruşma salonundan ayrılırken öfkeli, sinirli olmamalı.’ Eğer öfkeyle, sinirle duruşmayı yapacaksanız, duruşmaya ara vermeli. Çünkü; öfkeyle ve sinirli bir vaziyette yapacağınız tüm duruşmalar, tüm yargılamalar adalete zarar verir. Adalete vereceğiniz en ufak bir zararla topluma zarar vermiş olursunuz. Hukuk güvenliğini yok etmiş olursunuz. Yani aslında bugünkü gördüğümüz manzarada sayın Yargıç öfkeli, sinirli bir vaziyette yargılamaya başladı. Ve o öfkeli ve sinirli yapılan yargılama, o davranışları eyleme de dönüştü. İlk önce, yani son kısımda ‘Herkese 6 yıl ceza’ dedikten sonra kürsüden indi, sonra kapıdan da ayrıldı. Bir daha geldi kapıya, şöyle seslenerek, ‘Katibe sesleniyorum. O 6 yıl değil, 6 ay olacak’ şeklinde orada kamuoyunun önünde herkese seslendi. Böyle yargıçlık olmaz arkadaşlar.
“Bu düşman ceza hukukunun bitmesine 100 gün kaldı”
Asgari hukuk kuralları neyse, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki kurallar neyse onu istiyoruz. Değerli avukat arkadaşlarımız yargıcı reddettikten sonra o yargıcın Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca orada tüm işlemleri durdurur, hiçbir işlem yapamaz. Onunla ilgili bir üst mahkemeye gönderir. Hakimin reddiyle ilgili karar verir. Karardan sonra çıkıp efendim savunmayla ilgili o kısma geçer. Bunların hiçbirisi bu yargılamada olmadı. Bu bir keyfilikti. Bu düşman ceza hukukunun bitmesine inşallah 100 gün kaldı. Düşman ceza hukuku bu ülkede bitmezse bu ülkede ne adalet olur ne huzur olur ne bereket olur ne mutluluk olur.” (ANKA)
TIKLAYIN | Boğaziçi Üniversitesi davasında 14 öğrenciye 1’er yıl hapis cezası verildi