Emre ERGÜL
Son günlerde Başbakan Benjamin Netanyahu’nun yargı reformuna karşı protestolar ve Mescid-i Aksa baskınıyla gündemden düşmeyen İsrail, dünyanın önde gelen bir teknoloji yatırım üssü. 1990’larda alınan bir kararla özellikle yazılım konusunda merkez olma kararı alan İsrail’de bugün 9 bin teknoloji startup’ı faaliyet gösteriyor.
İşte bu yüzden de ülke, yatırımcılar ve fonların gözdesi durumunda. 1999’da kurulan Tel Aviv merkezli Catalyst Investments da onlardan biri. Şirketin başında yaklaşık 450 milyon dolar değerindeki fonu yöneten kişi ise bir Türk. İsmi Lisya Bahar-Manoah…
Doğup büyüdüğü İstanbul’dan 17 yaşında ayrılan Bahar-Manoah’un yolu, üç ayrı ülkede yer alan üniversitelerde (Tel Aviv, Viyana ve Harvard) eğitimden sonra “Startup Ulusu” diye tanımladığı İsrail’e düştü.“12 yıl önce İsrail’e geldim. Finans sektörüne girdim.
4 sene önce de ülkenin en büyük fonundan biri olan Catalyst’te 4’üncü partner oldum” diyen Bahar-Manoah ekledi: “Şimdi 450 milyon dolarlık fonu yönetiyorum.” Şirketin yatırım alanları, derin teknoloji, bilişim teknolojisi, siber güvenlik, otomotiv, ilaç sanayi…
Başında bulunduğu şirketin enerji, batarya ve gıda teknolojisine yatırım yaptığına dikkat çeken Bahar-Manoah, “Şirketlere yatırım yapıyoruz. Daha sonra da yönetimlerinde yer alıyoruz” dedi.
Son olarak batarya alanında Addionics, yapay zeka alanında Nexar, siber güvenlik konusunda da Turn/River’a yatırım yapan Catalyst Investment öncelikle İsrailli startuplarla ilgileniyor. İsrail’de “En başarılı 40 yaş altı 40 insan”dan biri seçilen Türk kadın yönetici, bunun nedenini “İsrail 25 yıldır derin teknolojiye yönelmiş durumda. Bu yüzden de derin teknoloji üzerine küresel lider olmuş bir inovasyon merkezi” diye anlatıyor.
Türkiye’deki startuplar ve Türkiye’yle bağı olan uluslararası şirketler, Bahar-Manoah’ın yakın takibinde. Türkiye’de startup ekosistemi olmadığını belirten Bahar-Manoah, kendisini “Türk şirketleri ve yatırımcıları için İsrail yüksek teknoloji ekosistemine açılan bir kapı” olarak gördüğünü söyledi ve ekledi: “Portföy şirketlerinin Türkiye’de varlığını sürdürmek istediğini görmek beni mutlu ediyor.”
“Sık sık İstanbul’a gelip gidiyorum” diyen genç kadın, Catalyst’in 3 Mayıs’ta düzenleyeceği GoforIsrael fuarına Türk startup’ları ve girişimcilerini de davet etti: “Türkiye, İsrail’in inovasyon ruhunu özümseyebilirken İsrail, Türkiye’nin e-ticaret ve tüketici teknolojisinde güçlü bir oyuncu ve Ortadoğu’ya açılan bir kapı olmasından faydalanabilir.
Yenilikçi ürünlerle dünyayı fethetmek için bir araya gelen Türkiye ve İsrail arasındaki iş birliği fırsatları beni heyecanlandırıyor.” 2023’teki en büyük kazanan trendin, ürün-pazar uyumuna odaklanan yüksek teknoloji şirketleri olacağını belirten Bahar-Manoah, 2023-25 hedeflerini de şöyle açıkladı: “Elimizdeki şirketlerin büyümesi ve yeterli paralarının olması konularına odaklanacağız.“
“Türk startuplarının 4 avantajı var”
1-Türkiye’de büyük bir iç pazar var. 80 milyon nüfuslu ülke, startuplara genç ve dinamik bir pazar sunuyor.
2-Türkiye’nin jeopolitik bir avantajı da var. Asya ile Avrupa’nın arasında olan ilke, startuplara Avrupa, Asya ve Ortadoğu’ya açılma fırsatı sunuyor.
3-Ülke başlı başına bir yetenek havuzu…Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfuslu ülkesi. 15-24 yaş arasındaki Türk gençlerinin yüzde 15’I startuplarla ilgileniyor ki, bu büyük bir “yetenek havuzu.”
4-Türkiye’nin otomotiv, tekstil, makine, gıda ve içecek gibi sektörlerde kalite ve yenilikçiliğe odaklanan, Almanya gibi güçlü, çeşitli imalat sektörü, yeni başlayanlar için çeşitli fırsatlar sunuyor.
Bahar-Manoah’tan genç girişimcilere 10 tavsiye
1-Güçlü yönlerinizi takip edin: İyi olduğunuz konuyla yola çıkın. İnanın o sizi, hayal bile edemeyeceğiniz yerlere götürecek sizi.
2-Olayları şahsi algılamayın: İnsanlar sizi duygusal olarak kıracak veya başarınızı gölgelemek isteyecektir. Bunun şahsen sizinle alakası yok. Doğanın kanunu! Kendinize inanmaya devam edin. Gülümseyin, geçin.
3-Etkili iletişim çok önemli: Başarılı iletişim için şeffaflık şarttır. İnsanlarla konuşurken; ne konu saklayın ne de önemli bir konunun yaratacağı etkiyi hafifletmeye çalışın. Neyse o, açık iletişimde olun.
4-Başarısızlığı göğüsleyin: Sıkça ve feci şekilde başarısız olun! Büyük girişimciler, büyük başarılardan önce hep büyük başarısızlıklar yaşamıştır. Ayağa kalkıp devam edin.
5-Tevazuyla özgüveni ayarlayın: Yapabilecekleriniz konusunda özgüvenli olun ama her zaman yeni şeyler öğrenilebileceğini unutmayın.
6 -Güçlü bir takım oluşturun: Etrafınıza yeteneklerinizdeki boşlukları dolduracak benzer düşünen insanlarla doldurun.
7-Adapte olun: Dünya değişin. Her değişime adapte olun.
8-Sorunlarınıza aşık olun!: Müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayan ürünler geliştirmeleri için çözmek istediğiniz zorluğa kendinizi derinlemesine kaptırın.
9-Akıl hocalığı önemlidir: Her zaman sizi destekletecek bir akıl hocanız olsun.
10- Gerçekçi hedefler koyun: Hedefleriniz gerçekçi ve net olsun. Ve ona göre hareket edin.
Bu da Türk girişimcilerin 3 dezavantajı
1-Finanmana erişim zorluğu yaşanıyor. Türkiye’deki yerel girişimler, yerel risk sermayesi piyasasının küçük boyutu ve yatırımcılar arasında girişim ekosisteminin henüz tam olarak olgunlaşmadığı algısı nedeniyle genellikle finansmana erişimde zorluk yaşıyor. Türkiye’de artan genç girişim sayısına rağmen, şirketlerin büyümelerini ölçeklendirmelerine ve hızlandırmalarına yardımcı olacak daha fazla finansman seçeneğine ihtiyaç duyulmaktadır.
2-Nitelikli çalışana ulaşmak zor: Türkiye büyük bir nüfusa sahip olmakla birlikte, özellikle biyoteknoloji ve yazılım mühendisliği gibi bazı yüksek düzeyde uzmanlık gerektiren alanlarda vasıflı işçi sıkıntısı yaşanmaktadır. Yetenek talebinin yüksek olduğu ancak sınırlı arzın olduğu yer.
3-Bazı potansiyel sektörler gözardı ediliyor. Türkiye fintech, e-ticaret ve oyun gibi sektörlerde başarı gösterirken; tarım ve gıda teknolojisi, veri analitiği, endüstri 4.0, akıllı mobilite, dijital sağlık ve enerji gözardı ediliyor.