Merkez Bankası, faiz kararını perşembe günü açıklayacak.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığı görevine Hafize Gaye Erkan’ın atanmasının ardından verilecek ilk karar ile ilgili piyasaların beklentisi, faizin artırılması.
Seçimlerin ardından açıklanan yeni kabinenin nasıl bir ekonomi politikası izleyeceğine yönelik bir ipucu vereceği için de bu faiz kararı büyük önem taşıyor.
Yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek atanmış; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimşek’in atacağı adımları kabullendiğini söylemişti.
Erdoğan faiz ile ilgili görüşlerinin devam ettiğini, ancak Şimşek’in “atacağı adımları rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendiğini” belirtmişti.
Bu yüzden yabancı kurumlar ve ekonomistler faizlerin yükselmesini beklese de faizin ne kadar artacağı konusunda görüş ayrılıkları var.
ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor.
Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk, yayımladıkları yatırım notunda, “İlk adımların politika faizinin enflasyon beklentileriyle arasındaki büyük farkı kapamayı hedefleyeceğini düşünüyoruz. Para Politikası Kurulu, enflasyon beklentilerini yönetmeyi hedeflemek amacıyla büyük olasılıkla daha fazla faiz artış sinyali verecek” dedi.
Mayıs ayında enflasyon TÜİK’e göre yüzde 40 olarak gerçekleşti.
ABD merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.
Reuters’ın ekonomistlerle gerçekleştirdiği anketin medyanına göre ise faizin şimdiki seviyesi olan yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye çıkması bekleniyor.
Bloomberg’in anketi de aynı sonucu verirken Merkez Bankası’nın anketine göre beklenti faizin yüzde 17’ye çıkması.
Bank of America’nın beklentisi yüzde 25
Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor.
Aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da bulunduğu ekonomistlerin yayımladığı Bank of America Securities raporunda aşağı yönlü bir sürpriz için de alan olduğu aktarıldı.
Raporda daha düşük bir faizin, faiz koridoru ya da daha fazla faiz artışı sinyaliyle desteklenebileceği belirtildi.
Regülasyonlar ve kontrollerin tedrici olarak kaldırılmasının öngörüldüğü raporda, “Kontrolleri kaldıracak tek seferde büyük bir faiz artışını daha az ihtimal olarak görüyoruz” ifadesine yer verildi.
Raporda farklı senaryolar sıralandıktan sonra, “Bize göre ihtimaller daha çok, hızlı yerine kademeli düzeltmeden yana. Faiz artırmadan ek sıkılaşma yapmak için koridor da kullanılabilir” değerlendirmesi yapıldı.
Bloomberg HT’nin haberine göre kurum, TCMB’nin faiz artışlarını yüzde 15-18 gibi düşük bir seviyeden başlatması durumunda mevcut banka faizlerini yakalamak için en az iki faiz artışı daha yapabileceğini öngördü.
Deutsche Bank: İletişim dili de önemli
Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtti.
Kurum, Temmuz ayında piyasa tepkisine bağlı olarak ilave bir 500 baz puanlık artış beklediklerini kaydetti.
Deutsche Bank, bu faiz artışlarının ardından yılın geri kalan kısmında politika faizinin yüzde 30’a çıkarılması için alan olacağı değerlendirmesini yaptı.
Raporda reel faizlerin negatifte kalmaya devam edeceği ve TCMB’nin TL mevduat faizlerine sadece yetişmeye çalışacağına dikkat çekildi.
Piyasa faizleri nasıl etkilenir?
Ekonomi gazetesi ise faizdeki artışın başta kredi kartı ve kredili mevduat hesabı faizi olmak üzere ihtiyaç ve ticari kredi faizi limitleri ile TCMB’nin fonlama faizini etkileyeceğini aktardı.
Gazeteye göre yapılan hesaplar şu an yüzde 1,36 seviyesinde olan kredi kartı ve kredili mevduat hesabı faizinin politika faizinin yüzde 20’ye çıkması durumunda yüzde 2,36’ya, yüzde 25’e çıkması durumunda ise yüzde 2,81’e yükseleceğini ortaya koyuyor.
İhtiyaç ve ticari kredi faizi limitleri de artarken yüzde 35-40 seviyelerine gelen mevduat faizlerinde değişiklik beklenmiyor.