Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan deprem planı açıklaması…

Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Abdulkadir Uraloğlu İstanbul’un tahliye planıyla ilgili detayları açıkladı. Deprem sonrasında önceliğin arama-kurtarma ve sağlık ekiplerinin kente ulaşmasını sağlamak olacağını anlattı. İkinci aşamada insanların güvenli bölgelere taşınacağını belirten Uraloğlu, tüm bu süreçlerin hava, kara, deniz ve raylı sistemler kullanılarak yürütüleceğini söyledi. Uraloğlu, “Sabiha Gökçen’i de Atatürk Havalimanı’nı da kullanacağız. Halihazırda Atatürk’ün bir pisti açık ve bu da yeterli, Antalya Havalimanı’nda tek pisti günde 1200 uçak kullanıyor” dedi.

İSTANBUL’UN AORTU SAĞLAM

Hürriyet’e konuşan Uraloğlu, İstanbul depremine ilişkin planın detaylarını şöyle anlattı:

(Felaket senaryosu gerçek olacak mı? Köprüler, havalimanları, yollar yıkılacak mı? Yaralılara ulaşmak imkânsız mı olacak?) 15 Temmuz Köprüsü, FSM, Yavuz Sultan Selim gibi kritik yapıların olası felaketleri en az hasarla ya da hasarsız atlatması için bugünden önlemlerimizi alıyoruz. 15 Temmuz’un askı halatlarının tamamını değiştirdik, FSM’nin halatları değiştiriyoruz, deprem takozlarını, genleşme derzlerini değiştiriyoruz. Ankara’dan İstanbul’a köprülerin altına demir plakalar yerleştirdik, olası depremde üzerinize düşmesin diye. İstanbul’da köprüleri, yolları güçlendirme çalışmalarımız sürüyor. İstanbul Havalimanı’nın, Osmangazi Köprüsü’nün, Kuzey Marmara Otoyolu’nun, Avrasya Tüneli’nin, Marmaray’ın güçlendirmeye ihtiyacı yok, depreme dayanıklı. Bunlar İstanbul’u 15 Temmuz Köprüsü’ne bağlayan D-100 karayolu, TEM, sonrasında Kuzey Marmara Otoyolu, 3 ana arter, İstanbul’un aort damarı gibi düşünün, depreme dayanıklı, bir riskimiz yok. İstanbul’un tahliye planına Osmangazi Köprüsü’nü de katalım, o da depreme karşı şüphe etmediğimiz yapılardan biri. Kınalı- Malkara arasındaki kesimi, Çanakkale Köprüsü’nü katalım, bunlar alternatif tahliye planları. Biz esasında şu anda ulaştırma yapıları olarak Marmara depremine hazırız; şehir içlerini bu işe katmadan söylüyorum, ana arterlerde, Ulaştırma Bakanlığının sorumluğunda olan yerlerde depreme hazırız.

TAHLİYE PLANI NELERİ KAPSIYOR?

Bir sokakta bir-iki binanın yıkılması, yardım ekiplerinin girişini zorlaştırabilir, yoksa tüm binaların yıkılmasından bahsetmiyoruz. Bu tür durumlarda ilk amaç Türkiye’den ve dünyadan arama kurtarma ve sağlık ekiplerini oraya ulaştırmak olacak. İkincisi tahliyeden ziyade insanların suya, acil yardım malzemesine, gıdaya ulaşımının sağlanması. Üçüncüsü de risk altındaki insanların güvenli bölgelere taşınması yani tahliyesi son aşama olacak. Biz tüm bu süreçlerde karayolu, demiryolu ve havayolunu birlikte kullanacağız.

ATATÜRK HAVALİMANI KULLANILACAK

6 Şubat depremlerinde hem yardım hem Tahliye için Hatay hariç tüm havalimanlarını acil yardım ve tahliye için kullandık. İstanbul depreminde Sabiha Gökçen’i de Atatürk Havalimanı’nı da kullanacağız. Sabiha Gökçen’e yeni pisti yakında açıyoruz, ayrıca bir de terminal binası yapacağız. Atatürk Havalimanı’nda yoğun uçak trafiğini kaldırabilecek sağlam bir pist var, elbette orayı da kullanacağız. Zaten bu pist halen genel havacılığa açık, özel jetler burayı kullanıyor. Bir pist az değil, Antalya Havalimanı’nda günde bin 200 uçak tek pistten inip kalkıyor.

FELAKET KURTARMA MERKEZLERİ

Olası depreme karşı verilerin saklandığı, Felaket Kurtarma Merkezleri var, yani hepsinin bir yedeği; Güney Marmara Otoyolu’nun, TÜRSKSAT’ın. Mesela Çamlıca Kulesi’nin alternatifi Adalar’a.

RİSKLİ BİNALARDAN BAZLAR KALKACAK

6 Şubat depremlerinde Adıyaman’da 60 gün kaldım, tüm süreci gözlemledim. İptidai binaların üzerinde, depreme dayanıklılığın bilinmediği binalarda 3 operatörün aynı anda baz istasyonu koyduklarını gördük. O binaların yıkılmasına tek başına etken o baz istasyonları bile olmuş olabilir. O nedenle binaların statiği, depreme dayanıklılığı müsaade etmiyorsa baz istasyonu koydurmayacağız, bina dışına koyun, diyeceğiz. Deprem bölgesinde yeni istasyonlar buna göre yerleştirildi. BTK ve 3 GSM operatörüyle konuşuyoruz, bir düzenleme yapacağız muhtemelen. Operatörlere, deprem sonrasında ayakta kalan kapasitenin yüzde 30’unu diğer operatörlere açacaksın diyeceğiz. İstanbul depreminde iletişimde sorun olmaması için de binaların üzerindeki baz istasyonlarının gözden geçirmemiz gerekecek. Bunun için 3 operatöre makul sürede, binanın statik, dayanım değerlerine göre baz istasyonunu taşı diyeceğiz.

CEP OPERATÖRLERİNE CEZA YOLDA

Kahramanmaraş depremlerinde iletişimin kesilmesi nedeniyle 3 operatörle ilgili soruşturma başlattık, bu soruşturma sürüyor, sonunda bir yaptırım olacak.”

SANAYİ KONYA VE KAYSERİ’YE TAŞINACAK

“Afet sonrası tüm disiplinlerin birlikte çalışarak planlanması gerekiyor ki zaten AFAD koordinasyonunda hepimiz onların hazırladığı plana göre hareket edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da sanayinin Konya ve Kayseri gibi güvenli kentlere taşınması, en azından İstanbul’da yeni yatırımların buna göre planlanması için bir hazırlık yapıyor.”

BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ

Büyük İstanbul Tüneli projesini revize ettik, 15 Temmuz ile FSM köprüsü arasında bir yerde, Mecidiyeköy’de olacak. İki gidiş, iki geliş olacak. Günlük 70 ila 100 bin civarında araç geçebilir. Sadece karayolu taşıtlarını kapsayacak. Halen Boğaz üzerinde 4 noktadan geçiş yapılıyor: Avrasya Tüneli, 15 Temmuz Köprüsü, FSM ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bir de bu tünel olacak. New York’ta falan sayısını bilmediğim kadar geçiş var. İstanbul’da 16 milyon nüfusa 4 geçiş çok az. Doğru zaman ve koşullarda başlamayı planlıyoruz. Şu anda Boğaz’dan günlük araç geçişi 600 bin civarındaki yeni tünelin 100 bin araçla devreye girmesi trafiği yüzde 20’ye yakın rahatlatmış olur.

İSTANBUL’DA TAKSİ SORUNU

Bakan Uraloğlu İstanbul’da taksi ve taksici sorunuyla ilgili de şunları söyledi: “İstanbul’da ne kadar insanın metroyla, metrobüsle, otobüsle, dolmuş ve taksiyle taşınacağına ilişkin hesaplamalarımız var. 2 yıl önce bu hesaba göre 5 bin yeni taksinin devreye girmesi ve 3 bin 200 dolmuşun devreden çıkması gerektiğini ve bunların taksiye dönüşmesi gerektiğini ortaya koymuştuk. 3 bin 200 dolmuşun 2 bini taksiye dönüştü. 1200’ü daha dönüşüp 1800 ilave taksi konulması yeterli görünüyor. Bakanlık olarak bizim UKOME’de yetkimiz sınırlı, oy kullanma hakkımız var. Kararları destekliyoruz ya da reddediyoruz. Belediye bu dönüşümü bitirdiğinde ihtiyaçları yeniden gözden geçireceğiz. Taksicilerin niteliği konusunda ise siz ne görüyorsanız ben de onu görüyorum. Çok ciddi mesafe almamız, kesinlikle bunu yönetmemiz gerekiyor. Akaryakıt, asgari ücret artışına göre taksi ücretleri yüksek değil.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir